Tarihçe
Türkiye’nin bilgi işlem çalışanlarını bir çatı altında toplayan Türkiye Bilişim Derneği (TBD), ülkenin en eski, en çok üyesi olan bilgi işlem meslek örgütüdür. TBD, kendilerini bilişimci olarak adlandıran 8 bilgi işlem çalışanınca Nisan 1971’de kurulmuş, Elektrik Mühendisliği dergisinin Ağustos-Eylül 1971’de yayınladığı Bilişim Özel Sayısı ve Bahar 1972’de yayınlamaya başladığı kendi yayın organı ile kuruluşunu ve amaçlarını kısa sürede geniş bir çevreye duyurmayı başarmıştır.
Bilişim kesiminin yeni bir uğraş alanı olarak örgütlenmesinde, meslek görev tanımlarının vb. standartların tanımlanmasında, Türkçe bilişim terimlerinin yerleşmesinde, devlet katında mesleğin gelişmesi için gerekli önlemlerin DPT ve bakanlıklarca alınabilmesi ve bilgisayar gücünün verimli bir biçimde kullanılabilmesinde, bu amaçla strateji geliştirme ve yeni yatırımların olurluğu konusunda destek ve denetim sağlayan DPT EBİ Sürekli Özel Uzmanlık Kurulu’nun oluşturulmasında, Beş Yıllık Kalkınma Planlarında ve Yıllık Yürütme Programlarında bilgi işlem merkezlerinin ve bilişim çalışanlarının sorunlarının gündeme getirilmesinde, TBD Ulusal Bilişim Kurultaylarında bu sorunların enine boyuna tartışılmasında, yaygın öğretim ile bilgisayar okuryazarlığı doğrultusundaki çabaların başlatılmasında, yüksek öğretimde bilgisayar mühendisliği, orta öğretimde bilgisayar işletmenliği öğretiminin başlatılmasında, kısaca, Türkiye’de bilişim düşüncesi’nin, giderek bilişim toplumu’nun temellerinin atılmasında TBD başlıca etmen olmuştur.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD), 22 Nisan 1971’de bilgisayar kullanımının çok verimsiz bir düzeyde bulunduğu, birkaç yüz kişiyi geçmeyen bilgi işlem insangücünün çok kötü koşullarda çalıştığı, eğitim olanaklarının birkaç donanım firmasının kursları ve birkaç üniversitenin Fortran IV ağırlıklı “Elektronik Hesap” kurslarıyla sınırlı olduğu, ülkenin siyasal bakımdan çok büyük bir çalkantı ve ekonomik bunalım yaşadığı bir dönemde, derneklerin çoğunun kovuşturmaya uğradığı ya da maddi güçlüklerden dağılma kararı aldıkları çok olumsuz koşullarda, bütün bu koşulları olumlu yönde değiştirmeyi umarak, bilişim teknikbilimini ülke kalkınması için bir araç olarak kullanmayı amaçlayan 8 bilgi işlem çalışanı eliyle bu satırların yazarı Aydın Köksal önderliğinde, onun Hoşdere c. Barış Ap. 57/25, Ayrancı, Ankara adresindeki evinde kurulmuştur.
TBD’nin kuruluşundan iki yıl önce yayınlanan bir DPT raporunda şu gözlemlere yer verilmiştir: Sistem çözümleme ve personel eğitimi yapılmadan bilgisayar sistemleri kurulmaktadır; kamu kesiminde aylıklar özel kesime göre %50 düşüktür; bilgisayar sistemi seçiminde, satıcı firma inisiyatifi elinde tutmakta, satın alma / kiralama karşılaştırması bile yapmadan, sistem görünümünü kendi seçmekte; eğitim çalışmalarına da kısa sürede son vermektedir. Kuruluşlar ellerindeki bilgisayar gücünü verimli biçimde kullanamamaktadırlar, aralarında işbirliği yoktur; personelin ek çalışma yapmasına izin verilmemekte, kuruluşlar bunun yerine ek donanım alma yoluna gitmektedirler; sistemlerin bir bölümü satın alınmış olduğundan ve teknik bilgi yetersizliğinden yavaş ve yeteneksiz makinelerin kullanımı sürmektedir. Bilgisayar donanımı için (29 sistem) 1960’tan 1967 sonuna değin biriken harcama toplam 2.232.000 doları bulmuştur.
TBD’nin kuruluşunu haber veren, Elektrik Mühendisliği dergisinin Bilişim Özel Sayısı’ndaki (s. 176-177, Ağ.-Eyl. 1971) değerlendirmemize göre: “Toplam bilgisayar gücüyle birlikte boş donanım zamanı artmış, kuruluşlar hiçbir işbirliğine yönelmemişlerdir. Benzer biçimde, 1968’de DPT’ce önerilen yeni bilgisayar sistemlerinin tek elden denetimi ve yeni bir personel politikası gibi önlemlere kulak asılmamıştır. Kısaca verimsiz bilgisayar kullanımı ne değişmiş, ne de bunun önlenmesi için bir şey yapılmıştır… 12.000.000 dolarlık donanım yatırımı, 76 bilgisayarı, başkent Ankara’daki 5 büyük bilgisayar çevresindeki donanım yoğunlaşması (aylık kira, bin $/ay: HÜ B-3500 $15,2; ODTÜ IBM-360/40 $13,9; DSİ IBM-360/30 $11; DİE U-9400 $10,3; TCZB B-3500 $10) ve bilgisayarlarını verimli kullanmak üzere gerekli önlemleri almamadaki direnmesiyle Türkiye, bilgi işlem alanında, çelişkiler ülkesidir. Oysa bu çelişkilerin dinamiğinden yararlanarak su götürmez bir gerçek olan teknik birikimden pek olumlu sonuçlar alınabilir. Nitekim [TBD ile birlikte] 1971 yılı bir uyanış dönemi gibi gelişmektedir. Yönetim katlarında bilgi işlem sorunu ön planda ele alınmakta, sorunlar araştırılmakta ve tartışılmaktadır. Hazırlanan bir dizi rapor, yayınlanan yazılar, uygulamaya konulan araştırma konuları, [yeni kurulan] TBD, Türkçe bilişim terimleri üzerinde çalışmalar hep bu dönemde toplanmaktadır… Yöneticilerin de, makinelerin ancak insan elinde iş göreceğini unutmamaları, bilişim sistemlerinin her şeyden önce bir örgütlenme ve teknik insangücü çalıştırma sorunu olduğunu göz önünde tutmaları gerekir.”